Terapi ve Hizmetlerimiz

tree in pot decoration on the table in living room - with sunflare effect

Bireysel
Terapi

Bireysel Terapi

Nedir?

Bireysel terapi, danışanın getirdiği belirli bir konuyla başa çıkmak ya da kendisiyle
kurduğu ilişkiye derinden bakmak gibi farklı amaçlarla gerçekleştirilir. Terapi sürecinde,
kişi kendisi hakkında farkındalık kazanır. Duygu, düşünce ve davranış kalıplarını fark eder
ve değiştirmek için çalışır. Terapist danışanın bu değişim yolculuğuna eşlik eden kişi
görevindedir.
 

Kimler katılabilir?

Bireysel terapi, depresyon, kaygı, öfke, ilişkisel zorluklar, kayıp yas ve travma gibi
farklı psikolojik zorluklarla başa çıkmak için tercih edilebilir. Bireysel terapiye başlamak
için kişinin içinde bulunduğu öne çıkan bir zorluk olması beklenmez. Kişi kendi içsel
süreciyle ilgili farkındalığını arttırmaya ve kendi duygu, düşünce ve davranışlarını daha
iyi anlama, anlam arayışı gibi konuları da terapiye getirebilir.
 

Süreç nasıl ilerler?

Bireysel terapi sürecinde birçok farklı terapi modeli kullanılır. Terapist, sistemik terapi, 
duygu odaklı bireysel terapi, çözüm odaklı terapi, EMDR gibi geleneksel ya da 
post-modern terapi ekollerinden faydalanabilir. Terapist, danışanın getirdiği konu ve 
ihtiyaca göre en uygun terapi modelini ve uygun müdahaleleri uygular. İlk seans genellikle 
bir değerlendirme ve tanışma seansıdır. Terapist bu seansta danışanın duygusal ve psikolojik
durumunu, ilişkilenme halini anlamaya yönelik sorular sorar. Daha sonra, terapist ve
danışan birlikte terapi hedeflerini belirler ve terapi süreci boyunca çalışacakları konuları
seçerler. Bireysel terapi süreci, terapistin doğru müdahaleleri uygulamasının yanında,
danışanın getirdiği konu, değişime olan inancı ve motivasyonu gibi faktörlerden de
etkilenir. Bu sebeple terapinin ne kadar süreceği her danışan için farklılık gösterebilir.

Duygu Odaklı
Çift Terapisi

Nedir?

Duygu odaklı çift terapisi (DOÇT), çiftlerin birbirleriyle iletişim kurmasını, birbirlerini anlamasını ve daha iyi bir ilişki kurmasını sağlamak için tasarlanmış bir terapi türüdür. Bu terapinin araştırmalarca etkinliği kanıtlanmış birçok faydası vardır ve bu faydalar, danışanların neden katılmak isteyebileceğine dair birçok sebep sunar.

Daha iyi iletişim kurma: İyi iletişim, güvenli bir ilişkinin temelidir. Duygu odaklı çift terapisi, çiftlerin birbirleriyle daha iyi iletişim kurmalarına yardımcı olur. Terapist, çiftlerin ihtiyaçlarını ve kırılgan duygularını ifade etmelerine yardımcı olur ve bu da daha derin bir bağ oluşmasına ve çiftlerin birbirlerine daha yakın hissetmelerine olanak sağlar.

Duygusal ihtiyaçları karşılama: Birçok çift, birbirlerini anlama konusunda zaman zaman zorluk yaşar. Ancak ilişkinizde süregelen tartışmaların sonunda genellikle duyulmamış, anlaşılmamış, görülmemiş hissediyorsanız bu kalıplaşmış bir negatif etkileşim döngüsüne girdiğinizi gösterir. Duygu odaklı çift terapisi, çiftlerin girdiği bu negatif etkileşim döngülerini kırmak için müdahalelerde bulunur. Bu müdahaleler çiftlerin birbirleriyle tepkisel olmadan kalpten kalbe konuşmalarına ve birbirlerini daha iyi anlamalarına ve birbirlerinin duygusal ihtiyaçlarını karşılamalarına yardımcı olmalarını hedefler. Bu müdahaleler ile terapist, çiftlerin birbirlerinin bakış açısını anlamalarına, empati kurmalarına ve tartışma konularıyla ilgili birbirlerine daha iyi destek olmalarına yardımcı olur. Ancak terapistin yetkinliği ve doğru müdahalelerin yapılıyor olmasının yanı sıra çiftlerin istekleri, ilişkiyi değişime değer bulmaları gibi etmenler de terapinin işe yaramasında etkilidir.

Sorunları ele alma: İlişkilerde sorunlar kaçınılmazdır ve duygu odaklı çift terapisi, çiftlerin sorunları ele almalarına yardımcı olur. Terapist, çiftlerin sorunlarını tanımlamalarına, çözümler üretmelerine ve ilişkilerindeki olası engelleri aşmalarına bir diğer değişle çiftin birbirlerine yardımcı olmalarına yardımcı olur.

Kendini ve partnerini keşfetme: Duygu odaklı çift terapisi, çiftlerin kendilerini ve birbirlerini daha iyi tanımalarına olanak sağlar. Terapist, kişinin kırılgan duygularına, karşılanmamış ihtiyaçlarına ve özlemlerine derinden bakmasına, tanımlamasına ve bunu partnerlerine duyurmalarına yardımcı olur.

 

Kimler katılabilir?

Duygu odaklı çift terapisi, birçok farklı durumda çiftler için yararlı olabilir. Çiftler, evlilik öncesi ilişkiler, evlilikler veya uzun süreli ilişkiler dahil olmak üzere herhangi bir aşamada DOÇT’ye katılabilirler. İlişkilerinde iletişim sorunları, çatışmalar, güvensizlik, cinsel sorunlar, sadakatsizlik, aile sorunları veya diğer zorluklar yaşayan çiftler DOÇT’ye katılabilirler.

Ayrıca, DOÇT, çiftlerin ilişkilerindeki bağlarını güçlendirmek, ilişkilerini daha sağlıklı ve mutlu hale getirmek veya sadece birbirlerini daha iyi anlamak isteyen çiftler için de yararlı olabilir. Terapi, çiftlerin birbirleriyle olan duygusal bağlarını geliştirme, duygusal olarak daha açık olma ve birbirlerine karşı daha fazla empati kurma konularında yardımcı olabilir

 

Süreç nasıl ilerler?

DOÇT, genellikle bir dizi seanstan oluşur ve her seans yaklaşık bir saat sürer. Terapi süreci, çiftlerin ihtiyaçlarına ve hedeflerine göre özelleştirilir ve her çiftin farklı ihtiyaçlarına uygun bir terapi planı oluşturularak başlar. DOÇT’nin tipik bir terapi planında, şunlar yer alabilir:

Değerlendirme: Terapist, çiftin ilişkisi hakkında bilgi toplar ve çiftin birbirleriyle olan duygusal bağı hakkında konuşurlar. Bu, terapistin, çiftin ihtiyaçlarına en uygun terapi planını oluşturmasına yardımcı olur.

Döngüyü tanıma: Terapist, çiftlerin birbirleriyle tartışırken içlerine girdikleri kısır döngüyü tanımlar ve çiftlerin de bu döngüyü fark etmelerine yardımcı olur. Her seans için hedef çiftin bu döngüyü birlikte yarattıklarını fark etmelerine ve bu döngüyü kırmalarına yardımcı olmaktır.

Problemleri yeni bir yolla ele alma: Terapist, çiftlerin karşılaştığı sorunların temelindeki kırılgan duyguları ve karşılanmamış ihtiyaçları tanımlamalarına ve bunları birbirlerine tepkisel olmadan duyurmalarına yardımcı olur. Terapist, çiftlerin birbirlerini daha iyi anlamalarını sağlamak için seans içinde bu yeni yolla iletişim kurmalarını sağlar.

Sonlandırma: DOÇT, genellikle birkaç haftadan birkaç aya kadar sürebilir ve çiftler terapiye devam etmeyi veya belli bir hedefe ulaştıktan sonra terapiden ayrılmayı seçebilirler. Terapi sonunda, çiftler birbirlerini daha iyi anlar, birbirleriyle daha iyi iletişim kurar ve daha sağlıklı bir ilişki kurmak için ihtiyaçları olan becerileri edinirler.

Cinsel Terapi

Nedir?

Cinsel terapi, bireylerin ya da çiftlerin cinsel işlev bozuklukları, cinsel kimlik veya cinsel yönelim konularında yaşadıkları sorunları ele alarak, cinsel sağlık ve memnuniyetlerini artırmayı hedefleyen bir terapi türüdür. Cinsel terapi süreci cinsellik konusunda eğitim almış uzmanlarca yürütülür.

 

Kimler katılabilir?

Cinsel terapi, cinsel sağlığa dair olumsuz inançlar, korkular ve utanç duyguları gibi psikolojik faktörleri ele alarak, bireylerin daha olumlu ve sağlıklı bir cinsel yaşam deneyimlemelerine yardımcı olur. Çift terapisi veya bireysel terapi şeklinde uygulanabilir.

Süreç nasıl ilerler?

Cinsel terapi, mahremiyete saygı göstererek güvenli bir ortamda gerçekleştirilir ve katılımcıların cinselliğe ve ilişkilere dair duygusal, zihinsel ve fiziksel açıdan daha sağlıklı bir denge bulmalarına yardımcı olur. Diğer terapi süreçlerinde de olduğu gibi ilk aşamada değerlendirme seansları tamamlanır. Bu aşamada terapist ve danışan(lar) arasında güvenli ve tarafsız bir ilişki kurulur. Danışan ya da danışanların cinsel öyküsü alınır ve cinselliğe dair gelişim biyolojik, psikolojik ve sosyal çerçevelerden araştırılır. Ardından, danışanı/danışanları cinselliğe dair terapiye getiren sebebin kökeni, gelişimi, denenmiş çözüm yolları ve bu sorun özelinde kurulan iletişim ve var olan negatif etkileşim döngüleri terapi süreci içerisinde ele alınır. Danışan(lar) ve terapistin süreç başında belirledikleri hedefler doğrultusunda ilerlenir.

Aile Terapisi

Nedir?

Aile terapisi, aile üyeleri arasında yaşanan ilişkisel ya da iletişimsel zorlanmaların güvenliği ve gizliliği sağlanmış terapi ortamında ele alınması, anlamlandırılması, yönetilmesi ya da çözümlenmesi sürecidir. Aile terapisinde ailenin içinde bulunduğu sistem ve sistemin tüm işleyişi dikkate alınır.  Terapist bu süreçte aile bireylerinin zorluklar karşısında birbirlerini anlamalarına, birbirlerinin farklılıklarına saygı duyarak birbirleriyle empati kurmalarına ve birbirlerine destek vermelerine yardımcı olur. Aile terapisinde terapist aile sisteminin terapisti olup katılım sağlayan aile bireylerine eşit yakınlıkta durur.
 

Kimler katılabilir?

Aile terapisi seansları tüm ailenin katılımıyla kurgulanabileceği gibi aile üyelerinin bir kısmıyla da gerçekleştirilebilir. Terapist bu durumda aile sisteminin tamamı odadaymışçasına bir çalışma yürütür. Bu sayede aile bireyleri arasında yaşanan problemler ilişki odaklı bir yerden anlaşılmaya ve aile sisteminde yer alan ve bireyleri etkileyen zorluklar aile üyelerinin desteğiyle çözümlenmeye çalışılır.
 

Süreç nasıl ilerler?

Aile terapisinde terapistin ilk hedefi ailenin iletişim ve ilişki sistemine dahil olarak sistemin işleyişini, aile üyelerinin bu sistemdeki rollerini anlamaktır. Aile bireylerinin birbirleriyle yakınlık kurma, sorun çözme ya da birbirine destek olma yolları anlaşıldıktan sonra bireylerin yaşadıkları sorun karşısında birbirlerine duygusal destek verebilmesi hedeflenir. Aile terapisinde terapist çözüm bulan ve sunan konumda olmaktan çok aile üyelerinin birbirlerine eşlik edebilmeleri üzerinde çalışır. Aile terapisinde danışan ailenin ilişki sisteminin kendisidir ve terapist tüm katılımcılara eşit ve tarafsız bir tutum taşır.

Online Terapi

Nedir?

Online terapi fiziksel olarak bir odada bulunma şansı olmadığında terapist ve danışanın/danışanların çevrimiçi bir platform aracılığıyla seansları internet üzerinden yürüttüğü süreçtir. Online seanslar sesli ve görüntülü bağlantı kurulabilen platformlar aracılığıyla, danışan ve terapist tarafından ortak belirlenen sıklıkta ve sürede bir araya gelinir ve seanslar gerçekleştirilir.
 

Kimler katılabilir?

Online terapiye internet erişimi olan herkes katılabilir. Danışanların görüşmelere düzenli katılım sağlayabilecekleri, kendilerini izole ve güvende hissettikleri, bölünmeden odaklanabilecekleri bir fiziksel ortam oluşturmaları seansların kalitesi açısından oldukça önemlidir. Bu şartları sağlayabilen kişiler geleneksel (yüz yüze) terapide olduğu gibi online terapiden faydalanabilirler.
 

Süreç nasıl ilerler?

Online terapide seanslar yüz yüze terapide olduğu gibi terapist ve danışanın uygun buldukları aralık, gün ve saatte danışanın terapisti araması ile başlar. Terapist belirli durumlarda görüşme bağlantısını, iletişim bilgilerini danışan ile paylaşır. Bu hususlar dışında süreç yüz yüze terapide olduğu şekilde ilerler.

EMDR (Eye Movement Desensitization and Reprocessing)

Nedir?

EMDR (Eye Movement Desensitizatioın and Reprocessing), Türkçe açılımıyla Göz Hareketleriyle Duyarsızlaştırma ve Yeniden İşleme, etkililiği araştırmalarca kanıtlanmış bir psikoterapi yaklaşımıdır. Bu yaklaşımın kullanımı 1987 yılında Dr. Francine Shapiro’nun göz hareketlerinin rahatsız edici düşüncelerin şiddetini azaltabildiğini tesadüfen keşfetmesiyle başlamıştır. EMDR terapisi, danışandaki rahatsızlığın önceki olumsuz anılardan kaynaklandığına inanır ve bu anıları tekrardan adaptif bir şekilde işleyerek olumsuz etkisini azaltırken olumlu tarafını pekiştirmeyi hedefler. Terapi sürecinde işlemleme, danışana göz hareketleri, kulaktan sesli uyaran veya dokunsal uyaranlar gibi iki yönlü uyaranların verilmesiyle sağlanır. 
 

Kimler katılabilir?

EMDR terapisi çocuklar, ergenler, yetişkinler ve çiftler dahil olmak üzere birçok farklı gruba uygulanabilir. EMDR; depresyon, panik atak, travma, fobiler, somatik problemler, yas, kaygı ve ilişkisel problemler dahil olmak üzere yaşanan birçok semptomu ve problemi aşmada etkin bir şekilde kullanılıp danışanın hayat kalitesini ve işlevselliğini arttırabilir. 
 

Süreç nasıl ilerler?

EMDR terapisi danışanla güvenli terapötik ilişki kurulduktan sonra tüm terapi sürecine veya kullanılan modele entegre edilerek terapi sürecinin bir kısmında olumsuz yaşantıyı veya düşünceyi işlemlemek için kullanılabilir. Genelde EMDR terapisi süreç olarak kısa süren bir yaklaşım olarak kabul edilse de uygulamanın ve terapinin ne kadar süreceği danışana, danışanın ihtiyacı ve danışanın getirdiği probleme göre terapi sürecinin biricikliği içinde değişebilir.

Şema Terapi

Nedir?

Şema, zihinsel yapı demektir; içinde bulunduğumuz evrene ait büyüklüğü insan zihninin sınırlarında anlayabilmesi ve problemlere çözüm bulabilmesi için indirgenen yapılara şema denir. Şemalar anne karnından itibaren oluşmaya başlar ve düşünceler, duygular, beden duyumları ve anıları içerirler. Hepimizin şemaları vardır, hayatı bu şemalarla yaşarız. Hayatımızın erken döneminde temel duygusal ihtiyaçlarımız karşılanmadığında uyum bozucu şemalar geliştiririz ve bu şemalar müdahale edilmezse ileriki hayatımızda zorluk yaratan ve tekrarlayan örüntülere dönüşür. Şema Terapi, bu örüntüleri anlamaya ve değiştirmeye odaklanan bütünleştirici bir psikoterapi yaklaşımıdır. 
 

Kimler katılabilir?

Şema terapiye birey, çift ve gruplar katılabilir. Duygudurum bozuklukları, anksiyete bozuklukları, somatoform bozukluklar, dissosiyatif bozukluklar, yeme bozuklukları, uyku bozuklukları, akut dönem geçtikten sonra altta yatan karakter özelliklerinin tedavisi için kullanılır. Aynı zamanda kronik kişilik bozukluklarının tedavisinde de kullanılır. 
 

Süreç nasıl ilerler?

Şema Terapi sürecini dört çeyreğe ayırabiliriz. İlk çeyrek değerlendirme aşamasıdır. Bu aşamada, terapist ve danışan arasında güvenli bir ilişkinin temelleri atılır ve terapist danışanın yaşamı hakkında bilgi toplar. Kapsamlı bir değerlendirme yapmak çok önemlidir, bu sayede danışanın şemaları ve modları terapist ve danışan tarafından bir roman gibi okunur. İkinci aşama bilişsel değişim aşamasıdır. Bu aşamada dramatik bir değişiklik beklemeyiz; danışanın yaşam tekrarlarının erken dönem bağlantıları incelenir, ebeveynlerinin hataları fark edilir, şema modeli içselleştirilir. Üçüncü aşama çocukluk anılarının onarılmasıdır. Bu aşamada içselleştirilmiş uyum bozucu ebeveyn seslerinin kısılması için derin yaşantısal çalışmalar yapılır. Danışanın çocukluğunda eksik kalan ihtiyaçlarını terapist “yeniden ebeveynlik” yaparak danışana sağlar. Olumsuz çocukluk anılarında danışanın bakım görmesi o anıların danışanda yarattığı duyguyu değiştirir, iyi ebeveyn sesi içselleştirilir. Dolayısıyla şema terapisti aynı zamanda sürecin başından sonuna iyi bir bakımverendir. Dördüncü aşama ise davranışsal değişim ve sağlıklı yetişkin modunun güçlendirilmesidir. Bu aşamada davranış değişiklikleri için müdahalelerde bulunuruz ve sağlıklı yetişkin modunun zorlandığı yerlere küçük dokunuşlarla destek veririz. 

Bize Ulaşın

Terapi, süpervizyon ve eğitim hizmetlerimiz hakkında

bilgi almak ve randevu oluşturmak için bize ulaşabilirsiniz.